Pencerenin önünde oturup camdaki su damlalarını mercek yaparak yağmur sonrası sokağı izliyordu. Sokakta aşağı yukarı koşar adım yürüyen insanları görüp bu insanların zamandan alacakları varmış gibi koşuşturmalarını gülümseyerek bakıyordu. Gözü evin karşısında duran, kırmızı, eskiliğinden ve boyaları dökülmüşlüğünden kırmızı demeye bin şahit gereken kamyonetin kasasına birkaç kasa meyve koymuş satmaya çalışan manava takıldı. Pencereye bakmayı bırakıp, odaya dönünce odanın dağınıklığıyla karşılaştı… duvarın dibinde duran her gün çarşafları değişen ancak yorganı ve battaniyesi hiç değişmeyen evde misafir olmadıkça dağınık duran yatak yine dağınıktı. Yatağın çaprazında duran sehpanın üzerinde ki televizyon her zamanki gibi açıktı. Odanın ortasında duran büyük sehpanın üzerine üst üste atılmış gazete ve dergiler yığılmıştı. Dergilerin ve gazetelerin geneli cinsellikle ilgiliydi… çıplak kadınlar, erkekler, ve cinsellikle ilgili hikayeler… yatağın baş ucu tarafında duvarla yatak arasında kalan sehpanın üstünde duran bir telsiz telefon ve kendini bir adet bikinili boydan fotoğrafı vardı. Bu sehpanın yanında alt tarafında iki çekmecesi olan bunlardan altta olanı yarım açıktı açık olan çekmece rastgele atılmış değişik renklere ve modellerde iç çamaşırları görünüyorduçekmecelerin üstünde kalan iki kapaklı elbise bölümünü ise kapağının biri kapalı diğeri açık ve üzerine bornoz asılmıştı… Bu dağınıklık onu da rahatsız etti ancak kendinde odayı toplayacak güç bulamadı. Elini başına doğru götürünce saçlarına dokunda. Saçlarının kirini fark edince yıkanma isteği duydu. Gömleğinin düğmelerini çözerken telefon çaldı. Önce çalan telefona aldırmadan bütün düğmelerini çözdü sonra gömleği iki yana açılmış bir biçimde telefona cevap verdi.. Telefondaki ses tanımadığı bir adama ait adam ona görüşmek istediğini söylüyordu. Kadında alışmışlığın verdiği çabuklukla bir çırpıda evin adresini verdi ve telefonu kapattı. Telefonu kapattıktan sonra düğmelerini çözmüş olduğu gömleğini kollarından çıkardı ve dolabın açık olan kapında asılı olan bornozu alıp banyoya doğru girdi. Banyosunu tamamladıktan sonra bornozla yine odasına girdi açık olan televizyondaki şampuan reklamına gözü takıldı ve bu arada saçını kurulamakta olması komiğine gitti ve gülümsedi. Yarı açık duran çekmeceden rasgele bir çamaşır çekti. Kuradan çıkan kırmızı arka kısmı dantelli çamaşırı yatağa attı ve bornozuyla kurulanarak bornozunu kollarından çıkararak çıplak bir şekilde bornozu açık olan dolabın kapağına astı. yatağın kenarına oturarak çamaşırını giydi. Dolabın kapalı çekmecesini açarak çekmecenin sağında duran ince siyah çorabı giydi. Dolabın üst kısmından aldığı kırmızı mini eteği üzerine giydi. Yine dolaba eğilerek katlı duran badilerden birini çıplak bedenine geçirdi. Saçlarını topladı Bunları yaparken bir fabrikada çalışan işçinin her sabah iş elbiselerin giyerken hissettiği duyguları hissediyordu…. İş elbiselerini giydikten sonra müşterinin gelmesini bekliyordu. İşte bu zamanlardı onun için en sıkıcı vakitler nedense yaptığı bu işten o zamanlarda tiksiniyordu. Kimin geleceğini bilmemek, nasıl davranacağını tahmin edememek geriyordu onu Düşünceleriyle birlikte eline televizyon kumandasını aldı kanallar arasında dolaşırken çaldı Gelen telefonda ki sesin sahibiydi. İçeri buyur etti. Odaya girince kadın mesleğinin verdiği rahatlıkla ücreti istedi. Adam parayı verince kadın aldığı parayı avucunun içinde sıkarken adama soyunmasını söyledi ve odadan dışarı çıktı. Gereken malzemeleri almak bahanesiyle olmakla beraber birazdan aldığı ücret karşılığı sevişeceği adamın soyunmasını izlemeye tahammül edemeyeceğinden. Kadın tekrar odaya döndüğünde adam tamamen soyunmuş bir biçimde elleri mahrem yerlerini gizleyerek dağınık yatağın ucunda oturuyordu. Adamın bu sıkıntılı haline karşın kadın üstündeki badiyi bir çırpıda bedeninden ayırdı. Aynı hızla eteğini kaldırıp iç çamaşırını da ayak bileklerinden çıkardı ve adama doğru yöneldi….. Adamın bedenine dokunur dokunmaz gözlerini kapattı…. Her zaman ki gibi yine kendini sabah erkenden kalkmış çocuklarını okula yollamış sonra giyinip fabrikadaki işine gitmiş gibi düşlemeye başladı yine her zaman ki gibi hareketten gözleri aralanıp adamın bedenini görünce yine gözlerini kapatıp yine yabancı olmayan hayallerinden birine başladı yarım bıraktığı liseyi bitirmiş üniversiteyi kazanıp öğrenci evinde arkadaşlarıyla kalıyor sabah arkadaşlarıyla kahvaltı edip evden çıkacağı sıra yine gözü açılıyor. Ve hayal bitiyor.yine gözlerini yumup hayallere dalacağı sıra adamın titremesi ve çıkardığı ilginç sesler mesainin bittiğini gösteriyor kadın adama yapmacık bir öpücük kondurup hemen banyoya koştu. Adam üstünü giyip aynı geldiğinde olduğu gibi sessizce gitti… Kadın banyoda yıkanmıyor kendini baştan doğuruyordu yani yaptığı işin üzerinde bıraktığı etkilerden kurtuluyordu. Yıkandıktan sonra odaya çıplak ve ıslak biçimde geldi.kendini havluyla kuruladıktan sonra adamla sevişmecilik oynadığı yatağın çarşafını değiştirip çıplak bir şekilde yatağa uzandı. Her ücretli işten sonra yaptığı gibi nasıl adam onunla sevişirken o hayal kuruyorsa yine hayal kuruyordu. Kurduğu bu hayallerle kendini tatmin ediyordu.